CPC (Cost Per Click) Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Ana Sayfa
- Google Ads
- CPC (Cost Per Click) Nedir, Nasıl Hesaplanır?
Dijital pazarlama ve reklamcılıkla ilgilenen herkes PPC, yani tıklama başına ücret ödenen reklam kampanyalarıyla mutlaka uğraşmıştır. Web sitelerine daha fazla ziyaretçi çekebilmek için Google başta olmak üzere arama motorlarına ücretli reklam veren insanların düşürmeye çalıştığı en önemli metriklerin başında da CPC gelir. İngilizcede “Cost per click” yani “Tıklama başına maliyet” anlamına gelen CPC hakkında bilmeniz gerekenleri bu rehberde bulacaksınız. Yerli kaynaklarda da tıklama başına maliyet “TBM” olarak kısaltılır.
CPC Nedir?
Ücretli reklamcılığın en önemli anahtar performans göstergesi olarak kabul edebileceğimiz CPC, isminden de tahmin edebileceğiniz üzere sitenize yönlendirilen her bir tıklama için cebinizden çıkan ücreti temsil eder. Kalite puanı, reklam sıralaması ve teklif stratejisi gibi farklı etkenler kampanyanızın CPC değerini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir.
Vermiş olduğunuz reklamların formatı da CPC’ye etki eden faktörler arasında yer alır. Mesela sabit görsel, video veya metin reklamları gibi. Hedef kitleniz, faaliyet gösterdiğiniz sektördeki rekabet gibi etkenler de aynı şekilde CPC’yi şekillendirecektir. CPC ne kadar yüksek olursa reklam kampanyanız için ayırmış olduğunuz bütçe o kadar hızlı erir. Bing, Google ve LinkedIn’in yanı sıra Twitter ve Facebook’ta yayınlanan reklamlarınızda da aynı durum geçerli.
CPC Nasıl Hesaplanır?
Cost per click veya kısaltılmış haliyle CPC, reklam kampanyası bütçenizle elde ettiğiniz toplam tık sayısının bölünmesiyle elde edilir. Örnek vermek gerekirse 500 tık almak için 50 TL harcama yaptıysanız, 50/500=0.10 TL’lik bir CPC değeri ortaya çıkacaktır. Bu da her bir tık için kampanya bütçesinden 0.10 TL harcama yaptığınız anlamına gelir.
Tıklama başına ödemiş olduğunuzun fazla veya az olmasını etkileyen birçok kriter vardır. Bunların başında da sektördeki rekabet gelir. Ne kadar rekabet varsa, üst sıralarda reklamını göstermek isteyen müşteri sayısı o kadar artacak ve en çok ücreti ödeyen tepeye yerleşecektir. Bunun yanı sıra işletmenizin konumu, pazarın durumu gibi değişkenler de tıklama başına ne kadar para ödemeniz gerektiğini etkiler.
İdeal CPC Oranı Ne Olmalı?
Reklam bütçenizi ideal şekilde harcamak istiyorsanız CPC değerini mümkün mertebe düşük tutmaya çalışmanız gerekiyor. Tabii bunu başarmak çok kolay değil. Faaliyet alanınız, sektörel rekabet, reklam formatı gibi etkenler söz konusu. Ancak iyi bir CPC oranı aynı reklam bütçesiyle daha fazla tık alabilmenizi sağlayacağı için çabanızı bu değeri iyileştirmeye harcamanızı öneriyoruz.
PPC reklam kampanyası başlattığınızda ortalama bir CPC teklifini yayıncıya sunarsınız. Bu, her bir tıklama için harcamayı göze aldığınız değeri ifade eder. Bütçeniz tamamen bitene kadar da yayıncı kuruluş reklamınızı kullanıcılara göstermeye devam edecektir.
Kötü bir CPC ise bir reklam kampanyasında başınıza gelebilecek en kötü şey olabilir. Görüntülemenin tıklamaya dönüşme oranı (CTR) düşük olduğunda tıklama başına maliyetler yükselir. Bunun sonucunda da yatırımın geri dönüşü (ROI) azalacaktır. Dolayısıyla ortalama reklam giderlerini hesaplamak bu noktada çok önem taşıyor. Harcadığınız reklamın getirisini ürün veya hizmet satışı olarak geri kazanamıyorsanız, zarar edersiniz.
Bazı işletme ve web sitesi sahipleri zarar edeceğini bile bile sırf marka bilinirliğini yükseltmek için tabiri caizse para yakarak CPC’si yüksek olsa da reklam vermeye devam ediyor. Sektörel durum analizi yaparak gerekiyorsa siz de böyle bir yola gidebilirsiniz.
CPC Nasıl İyileştirilir?
Aynı bütçeyle daha fazla tık kazanmayı kim istemez ki? Bunu başarmanın yolu CPC’yi düşürmekten geçiyor. CPC’yi düşürmek içinse yapabileceğiniz bazı ufak dokunuşlar var. Bunlar kaba hatlarıyla aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
Anahtar Kelime Araştırması
Başarılı bir PPC, yani tıklama başına ücret ödenen reklam kampanyasının yolu hedef anahtar kelimeleri dikkatlice seçmekten geçiyor. Eğer insanların hizmet verdiğiniz sektörle ilgili ne tür aramalar yaptığını bilmiyorsanız, şansa iş yapıyorsunuz demektir. Bunun yerine gerçek verileri baz alarak kelime araştırması yapmak başarıya ulaşmanızı sağlayacaktır.
Üstelik bu sanıldığı kadar zor değil. Bugün Google Ads Anahtar Kelime Planlayıcı ve Google Trends gibi ücretsiz olarak kullanabileceğiniz gayet başarılı ve ücretsiz araçlar var. Bu araçlardan yardım alarak insanların hangi kelime öbeklerini arattığını keşfedebilir, rekabetin nispeten düşük olduğu alanlara yönelebilirsiniz.
Bu arada negatif anahtar kelimeleri reklam kampanyanıza dâhil ederek sektörünüzün hedef kitlesiyle alakası olmayan, size zarar yazacak tıklamaları engelleyebilirsiniz. Mesela Ankara, Bahçelievler’de bir oto yıkama işletmesi sahibiyseniz “İstanbul Bahçelievler oto yıkama” kelimelerini negatif olarak listeleyebilirsiniz. Böylece başka bir ilde yaşadığı için müşteriniz olamayacak insanların boş yere reklamınıza tıklamasının önüne geçmiş olursunuz.
Teklif Yönetimine Odaklanın
Tıklama başına para ödediğiniz reklam kampanyalarında harcayabileceğiniz en yüksek tıklama teklifini titiz bir şekilde belirlemeniz gerekiyor. Eğer rekabet çok yüksekse, kampanya için ayırmış olduğunuz bütçe hızla suyunu çekebilir. A/B testleri yaparak sık sık anahtar kelime ve başlık metninde değişiklikler yapmak bu noktada fayda sağlayacaktır. Yeteri kadar tık almayan veya çok pahalıya mal olan anahtar kelimeler yerine rekabetin görece daha düşük olduğu niş başlıklar bulmak kampanyanızın daha uzun ömürlü olmasını sağlayabilir.
Web Sitenizi Optimize Edin
Şaşırtıcı gelebilir ama bu bir gerçek: Eğer yavaş açılan, mobil cihazlarla uyumlu olmayan veya ziyaretçilere istediklerini veremeyen bir web siteniz varsa kalite puanınız hızla düşer. Bu da aynı kelimeden tık alabilmek için daha fazla para harcamanızı sonuç verir. Google hâlihazırda ziyaretçilerin tıklama yaptıktan sonra arama sayfasına ne kadar sürede geri döndüğünü tespit edebiliyor. Bunun önüne geçmek için tıklama sonrası yönlendirilen sayfayı hızlı açılacak ve tüm cihazlarda sorunsuz görüntülenecek şekilde optimize etmek sizin menfaatinize olacaktır.
CPC Neden Önemli?
Tıklama başına maliyet (TBM) dijital pazarlamacılık ve reklam yönetiminde bütçenize doğrudan etki eden en önemli metriktir. CPC’nin işlevini anladıktan sonra daha verimli reklamlar yayınlayabilir, bütçenizin uzun süre boyunca erimemesini sağlayabilirsiniz. Daha düşük bir CPC oranı kampanyanızın geri dönüş oranını (ROI) yükseltecektir. Yani kısaca aynı paraya daha fazla tıklama alabilmeniz mümkün olacaktır.
Reklam stratejinizi yeniden kurgulamak, optimize etmek ve daha verimli hale getirmek için CPC’yi sürekli gözetmenizde ve mümkün mertebe düşük tutmaya çalışmakta fayda var. TBM’nin yüksek olduğu anahtar kelimelerde reklam çıkmayı bırakıp daha az aranma hacmi olan başlıklara yönelebilirsiniz. Bunun sonucunda sınırlı bütçeyle maksimum verimi elde edebilirsiniz. Eğer CPC’ye hiç dikkat etmezseniz kısıtlı reklam bütçeniz olması gerekenden çok daha kısa süre içinde bitecektir.
CPC Hangi Reklam Türlerinde Kullanılır?
Hemen her sosyal medya platformu ve arama motorunda tıklama karşılığı ücretlendirme politikasının izlendiği (PPC) reklam kampanyaları oluşturabilmek mümkün. Bu reklamların türleri ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Metin reklamlar
- Alışveriş reklamları
- Görsel reklamlar
- Video reklamlar
- Sosyal medya reklamları: Twitter, Facebook, Instagram ve LinkedIn gibi.
Türkiye sınırları içerisinde ve dahi dünya genelinde en çok reklam yayıncılığı Google Ads üzerinden dönüyor. Bunun yanı sıra Facebook da nitelikli demografik verilere sahip olduğu için kampanya yöneticilerinin tam hedef kitlelerine ulaşabilmelerine olanak sağlıyor. Hangi mecrayı kullanacak olursanız olun CPC terimiyle aşina olmanız gerekecek.